Kazakistan’ın Almatı şehrinde haftalık olarak yayınlanan “Türkistan” gazetesinde 14 Kasım 2013’te “Ankara Gümrük Birliği’ne Katılmayı Gerçekten İstiyor Mu? Kazakistan Cumhurbaşkanın Teklifi Üçlü Gümrük Birliği’nde Görüşlerin Farklı Olduğunu Ortaya Çıkarmış Gibidir” başlıklı bir makale yer aldı.
Esengül
Kafkızı tarafından kaleme alınan ve önemli gördüğümüz bu
makaleyi Kazakçadan Türkçeye aynen aktarıyoruz.
Beyaz
Rusya'nın başkenti Minsk şehrinde gerçekleşen Avrasya Ekonomik
Yüksek Kengeşi’nin olağan toplantısında Kazakistan
Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev Türkiye’nin birliğe alınması
konusunda teklif yaptı. Nazarbayev “Dış seyahatlerimde bana:
Sizler Gümrük Birliği ile eski Sovyetler Birliği’ni tekrar
kurmayı mı, yoksa Rusya’nın himayesine girmeyi mi istiyorsunuz?
diye çok sık soruyorlar. Belki, Türkiye gibi büyük ülkeyi
birliğe alırsak böyle soruların sorulmasını önlemiş oluruz”
şeklinde konuştu.
Nazarbayev’in
bu sözlerinin Gümrük Birliği’ndeki meslektaşları üstünde
şok etkisi yarattığı konusunda şüphe yoktur. Ancak, Rusya
Devlet Başkanı Putin bu konuda doğrudan bir fikir serdetmedi,
sadece Gümrük Birliği ile bir serbest ticaret anlaşması yapmaya
Hindistan’ın istekli olduğunu belirtmekle yetindi.
Bu
ifadelerin altında çeşitli sebepler arayan Rusya'nın basın
organları da Türkiye’nin esas amacının Gümrük
Birliği’ne girmek değil, Avrupa Birliği’ne üye olmak olduğuna
vurgu yaptıktan sonra Nazarbayev'in bu teklifinin Türk dünyasının
en büyük ülkesinin yöneticileri için beklenmedik bir jest olduğu
yorumunda bulundular. Mesela Kommersant gazetesi Türkiye Dışişleri
Bakanlığındaki güvenilir kaynaklara dayanarak verdiği bilgi de
“Ankara’daki resmi görevliler için bu ifade beklenmedik bir
gelişme oldu” demektedir. Avrasya Ekonomi Komisyonu Başkanı
Viktor Hristenko Türkiye'nin Gümrük Birliği’ne üye olma
konusunda bir müracaatta bulunmadığını söyledi.
Siyasi
gözlemcilere göre, Nazarbayev'in bu teklifinin altında yatan iki
sebep olabilir. Birincisi Suriye konusunda Rusya ile taban tabana zıt
bir politika takip eden Türkiye'yi Gümrük Birliğine üyeliğe
sunmak, böylece yakın zamanlarda Rusya’nın “Suriye’nin
birliğe üye olması mümkündür” şeklindeki ifadesine karşılık
yapılmış bir hamledir.
Ayrıca
üye devletler gelecek sene kurulması beklenen Avrasya
Ekonomik Birliği'ne sıcak bakmamaktadırlar.
Nazarbayev
toplantıda ayrıca gümrük tarifeleri ile ilgili olarak da Rus
meslektaşlarını eleştirdi. Gümrük Birliği’nden fayda yerine
zarar gördüklerini söyleyen Nazarbayev Kazakistan ürünlerinin
Rusya pazarına girmekte engellerle karşılaştığını ve gümrük
tarifeleri ile ilgili olmayan zorlukların var olduğunu, ürünlerinin
kalite, temizlik ve diğer kontrolleriyle ilgili taleplerin
arttırıldığını, karşılıklı ticaretin gittikçe
karmaşıklaştığını ifade etti.
Nazarbayev
Avrasya Ekonomi Komisyonu’nun Rus üyelerini de eleştirdi.
Kazakistan Cumhurbaşkanı’na göre, kanuna göre komisyon üyeleri
hiçbir hükümete karşı sorumlu değildir. Ancak Avrasya Ekonomik
Komisyon’unun Rus üyeleri Rusya Hükümeti’nin toplantılarına
katılmakta ve özel talimatlar almaktadır” dedi. Bu sözlerden
Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın Rusya’nın siyasi nüfuzuna kolay
kolay boyun eğmeyeceğini anlaşılmaktadır.
Nazarbayev’in
Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne üye olmasını teklif ederek
Ermenistan’ın yakın zamanlarda Gümrük Birliği’ne üye olmak
yolundaki istemine karşı tepkisini de ortaya koymakta olabilir.
Avrupa Birliği yıllardır Türkiye'ye üyelik şartı olarak
Ermenilere karşı yaptığı soykırımı kabul etmesini talep
etmektedir. Ancak, Ermenistan bölgesel birlik için Avrupa yerine
Rusya’yı tercih etme yolunu seçmektedir. Belki de bundan dolayı
birkaç yıldan beri yerinde sayan Türkiye ile Avrupa Birliği
arasındaki müzakereler yeniden başlayacaktır.
Gümrük
Birliği konusunda beklenmedik bir çıkış yapan Kazak
meslektaşının tavrına Rusya Devlet Başkanı Putin hiçbir tepki
göstermedi. Ancak Rus siyasi gözlemcilerinin şimdiye kadar ortaya
koydukları yorumlardan anladığımıza göre, Rusya Türk
dünyasının en güçlü ülkesinin Moskova’nın siyasi
projelerine dahil olmasına kesin olarak karşıdır. Rusya
gazetelerin birinde “Gümrük Birliği Moskova'nın bir projesidir.
Gelecekte o Avrasya Birliği'nin temeli olacaktır. Avrasya
Birliği’nin kurulması fikrinin sahibi Rusya’nın bugünkü
lideri Putin’dir. Birçok uzmanlar Kremlin’in bu planını eski
Sovyet ülkelerinin önce ekonomik, daha sonra siyasi egemenliğini
yok etmeye yönelik bir proje olarak görmektedirler” diye yazdı.
Aynı gazete “Özbekistan’ın bu birlikten kendisini uzak
tutmasının bir sebebi de budur” şeklinde görüş belirtildi.
2011’de Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov Taşkent'in
Gümrük Birliği’ne katılmamasının temel sebebi olarak bu
birliğin gizli gündeminde ekonomik menfaatlerden ziyade, siyasi
amaçların bulunduğunu söylemişti. Beyaz Rusya Cumhurbaşkanı
Lukaşenko ise Gümrük Birliği’ne Ermenistan ve Türkiye'nin üye
olmasının mümkün olmadığını fikrindedir.
Eğer
Türkiye Gümrük Birliği’nin kapısını çalacak
olurNazarbayev’in bu sözlerinin Gümrük Birliği’ndeki
meslektaşları üstünde şok etkisi yarattığı konusunda şüphe
yoktur. Ancak, Rusya Devlet Başkanı Putin bu konuda doğrudan bir
fikir serdetmedi, sadece Gümrük Birliği ile bir serbest ticaret
anlaşması yapmaya Hindistan’ın istekli olduğunu belirtmekle
yetindi.
Bu
ifadelerin altında çeşitli sebepler arayan Rusya'nın basın
organları da Türkiye’nin esas amacının Gümrük Birliği’ne
girmek değil, Avrupa Birliği’ne üye olmak olduğuna vurgu
yaptıktan sonra Nazarbayev'in bu teklifinin Türk dünyasının en
büyük ülkesinin yöneticileri için beklenmedik bir jest olduğu
yorumunda bulundular. Mesela Kommersant gazetesi Türkiye Dışişleri
Bakanlığındaki güvenilir kaynaklara dayanarak verdiği bilgi de
“Ankara’daki resmi görevliler için bu ifade beklenmedik bir
gelişme oldu” demektedir. Avrasya Ekonomi Komisyonu Başkanı
Viktor Hristenko Türkiye'nin Gümrük Birliği’ne üye olma
konusunda bir müracaatta bulunmadığını söyledi.
Siyasi
gözlemcilere göre, Nazarbayev'in bu teklifinin altında yatan iki
sebep olabilir. Birincisi Suriye konusunda Rusya ile taban tabana zıt
bir politika takip eden Türkiye'yi Gümrük Birliğine üyeliğe
sunmak, böylece yakın zamanlarda Rusya’nın “Suriye’nin
birliğe üye olması mümkündür” şeklindeki ifadesine karşılık
yapılmış bir hamledir.
Ayrıca
üye devletler gelecek sene kurulması beklenen Avrasya Ekonomik
Birliği'ne sıcak bakmamaktadırlar.
Nazarbayev
toplantıda ayrıca gümrük tarifeleri ile ilgili olarak da Rus
meslektaşlarını eleştirdi. Gümrük Birliği’nden fayda yerine
zarar gördüklerini söyleyen Nazarbayev Kazakistan ürünlerinin
Rusya pazarına girmekte engellerle karşılaştığını ve gümrük
tarifeleri ile ilgili olmayan zorlukların var olduğunu, ürünlerinin
kalite, temizlik ve diğer kontrolleriyle ilgili taleplerin
arttırıldığını, karşılıklı ticaretin gittikçe
karmaşıklaştığını ifade etti.
Nazarbayev
Avrasya Ekonomi Komisyonu’nun Rus üyelerini de eleştirdi.
Kazakistan Cumhurbaşkanı’na göre, kanuna göre komisyon üyeleri
hiçbir hükümete karşı sorumlu değildir. Ancak Avrasya Ekonomik
Komisyon’unun Rus üyeleri Rusya Hükümeti’nin toplantılarına
katılmakta ve özel talimatlar almaktadır” dedi. Bu sözlerden
Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın Rusya’nın siyasi nüfuzuna kolay
kolay boyun eğmeyeceğini anlaşılmaktadır.
Nazarbayev’in
Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne üye olmasını teklif ederek
Ermenistan’ın yakın zamanlarda Gümrük Birliği’ne üye olmak
yolundaki istemine karşı tepkisini de ortaya koymakta olabilir.
Avrupa Birliği yıllardır Türkiye'ye üyelik şartı olarak
Ermenilere karşı yaptığı soykırımı kabul etmesini talep
etmektedir. Ancak, Ermenistan bölgesel birlik için Avrupa yerine
Rusya’yı tercih etme yolunu seçmektedir. Belki de bundan dolayı
birkaç yıldan beri yerinde sayan Türkiye ile Avrupa Birliği
arasındaki müzakereler yeniden başlayacaktır.
Gümrük
Birliği konusunda beklenmedik bir çıkış yapan Kazak
meslektaşının tavrına Rusya Devlet Başkanı Putin hiçbir tepki
göstermedi. Ancak Rus siyasi gözlemcilerinin şimdiye kadar ortaya
koydukları yorumlardan anladığımıza göre, Rusya Türk
dünyasının en güçlü ülkesinin Moskova’nın siyasi
projelerine dahil olmasına kesin olarak karşıdır. Rusya
gazetelerin birinde “Gümrük Birliği Moskova'nın bir projesidir.
Gelecekte o Avrasya Birliği'nin temeli olacaktır. Avrasya
Birliği’nin kurulması fikrinin sahibi Rusya’nın bugünkü
lideri Putin’dir. Birçok uzmanlar Kremlin’in bu planını eski
Sovyet ülkelerinin önce ekonomik, daha sonra siyasi egemenliğini
yok etmeye yönelik bir proje olarak görmektedirler” diye yazdı.
Aynı gazete “Özbekistan’ın bu birlikten kendisini uzak
tutmasının bir sebebi de budur” şeklinde görüş belirtildi.
2011’de Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov Taşkent'in
Gümrük Birliği’ne katılmamasının temel sebebi olarak bu
birliğin gizli gündeminde ekonomik menfaatlerden ziyade, siyasi
amaçların bulunduğunu söylemişti. Beyaz Rusya Cumhurbaşkanı
Lukaşenko ise Gümrük Birliği’ne Ermenistan ve Türkiye'nin üye
olmasının mümkün olmadığını fikrindedir.
Eğer
Türkiye Gümrük Birliği’nin kapısını çalacak olursa, bu
durum Putin'in Rusya’nın eski nüfuzunu koruma ve onu tekrar eski
dönemlerdeki gücüne kavuşturma gibi amaçlarını gerçekleşmesine
engel olacaktır. Bunun sebeplerine bakacak olursak, öncelikle
Türkiye'nin ekonomisi Rusya ekonomisinden daha ileridir. Hafif
endüstrisi gelişmiştir, ayrıca Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı
döneminde dünya krizini yara almadan atlatmıştır. Ayrıca
Türkiye’nin birliğe katılması durumunda dil - kültür
dengeleri değişecektir. Asırlar öncesinden günümüze değin
bölgede etkili olan Rusya ve diğer Slav ülkelerin dil ve
kültürleri üstünlüğünü kaybedecek ve Türkiye birlikte kendi
kurallarını koymaya başlayacaktır.
Birlik
içinde uluslararası belgelerin sadece Rus dilinde değil, ikinci
bir dilde daha hazırlama zorunluluğu ortaya çıkacaktır.sa, bu
durum Putin'in Rusya’nın eski nüfuzunu koruma ve onu tekrar eski
dönemlerdeki gücüne kavuşturma gibi amaçlarını gerçekleşmesine
engel olacaktır. Bunun sebeplerine bakacak olursak, öncelikle
Türkiye'nin ekonomisi Rusya ekonomisinden daha ileridir. Hafif
endüstrisi gelişmiştir, ayrıca Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı
döneminde dünya krizini yara almadan atlatmıştır. Ayrıca
Türkiye’nin birliğe katılması durumunda dil - kültür
dengeleri değişecektir. Asırlar öncesinden günümüze değin
bölgede etkili olan Rusya ve diğer Slav ülkelerin dil ve
kültürleri üstünlüğünü kaybedecek ve Türkiye birlikte kendi
kurallarını koymaya başlayacaktır.
Birlik
içinde uluslararası belgelerin sadece Rus dilinde değil, ikinci
bir dilde daha hazırlama zorunluluğu ortaya çıkacaktır.
unlara
ilaveten Kazakistan’ın Türkiye ile birlikte Türk Kengeşi’ne
üye olduğunu da göz ardı edilmemelidir. Kazakistan Cumhurbaşkanı
Nursultan Nazarbayev geçen sene İstanbul’da yaptığı konuşmayı
da hatırlamak lazımdır. Nazarbayev o konuşmasında Rus
sömürgeciliği, Ankara’dan Altaylar kadar olan coğrafyada
yaşayan 200 milyon Türk’ün birlik yapması halinde dünyada
büyük bir güce dönüşebileceklerine ve Rus hegemonyası
dolayısıyla milli kültür ve dilleri kaybetme tehlikesiyle karşı
karşıya kaldıklarına değinmişti.
Demek
ki, Rusya için Türkiye'nin Gümrük Birliği’nde girmesi hiç te
istenen bir durum değildir. Çünkü, Gümrük Birliği’nin amacı
Rusya'nın eski Sovyet ülkelerindeki nüfuzunu güçlendirmektir.
Bunu Rusya'nın siyasi gözlemcilerin kendileri de kabul etmektedir.
Rusya’da yayınlanan bir makalede “Rusya’nın ekonomisi küçük
ülkeler de kendi hegemonyasını sürdürmeyi amaçlar, bundan
dolayı büyük ekonomilere birliğin kapısını açmak istemez”
ifadelerine rastlıyoruz. Çünkü bu birlikte eşitler arasındaki
ortaklık şeklinde bir anlayış henüz oluşmamıştır. Yine de,
Nazarbayev’in bu toplantıdaki konuşması Kazakistan’ın
Rusya’nın avucuna kolaylıkla düşmeyeceğini, hatta aksine
Rusya’dan başka da destek göreceği ülkelerin var olduğunu
gösterdi. Önceden belirlenen kararlara göre, Mayıs 2014’de
Avrasya Ekonomik Birliği’nin kurulması gerekiyor. Birkaç ay
içinde böyle bir adımın atılmasına ne Kazakistan, ne de Beyaz
Rusya hazır görünmüyor.
Esengül
Kafkızı, Türkistan Gazetesi (14.11.2013)
Çeviri: Prof Dr. Abdulvahap Kara
Yorumlar
Yorum Gönder